image-img-20210507-wa0052backend

Kağıt Mendiller

image-reklam_sirab_01

İnsanlığın varoluş nedenini ve yaradılış gayelerini sadece yalakalık ve servet sahibi olmaktan ibaret sananların sayısı toplumumuz da hiç te azımsanmayacak kadar fazla.
Bu tip insanlar çevresindekilere ya kâğıt mendil
muamelesi yapıyorlar ya da böyle düşünüp de daha avantajlı ve güçlü olanlara kendilerini mendil olarak sunuyorlar.
Mendillerin reklamları ‘yumuşak’, ‘hassas’, ‘kibar’, ‘narin’, ‘ekonomik’ ve ‘ergonomik’ gibi süslü kelimeler içeriyor. Ama hiçbir süsleme kâğıt mendil oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Neticede hepsinin sonu aynı, işleri bitince üzerlerine dökülen suyla yitip kayboluyorlar. Bununla kalsa iyi, bazıları tesisat borularını ve kanalizasyonu tıkamaması için çöpe atılıyor, temizlerken kirlendikleri şekilleriyle ömürlerini tamamlamak zorunda kalıyor.
Eğer birileri sizi marketlerin en gözde vitrinlerine koyarak süslü cümlelerle pazarlamaya çalışıyorsa, bilin ki siz de bir kâğıt mendilsiniz. O bakkaldan yada marketten hak ettiğiniz ücretle alınacak, daha sonra götürüldüğünüz yerde de en iyi şekilde korunacaksınız. Yeri gelecek arabada, yeri gelecek çanta da taşınacaksınız. Ama kötü kaderden kaçamayacaksınız. Vakit geldiğinde temizlerken kirletilip çöpe atılacaksınız.

Sizi direk, ‘kâğıt mendil’ olarak adlandırmayacaklar. Kiminizi ‘siyasetçi’, kiminizi ‘bürokrat’, kiminizi ‘rütbeli’, kiminizi ‘makamlı’, kiminizi, ‘sivil toplum yöneticisi’, kiminizi ‘akademisyen’, kiminizi ‘muhtar’, kiminizi de ‘Başkan’ diyecekler. Size koydukları adı marifet sanıp ayaklarınızın yerden kesilmesi, onların daha çok işine yarayacak. Gerçek kimlik ve bu kimliğe uygun son mutlaka bir gün vuku bulacak. Ya suyla eriyip gideceksiniz, ya da atıldığınız çöplükte kirli bir şekilde sonunuzu bekleyeceksiniz. Tercih, sizi satın alanların olacak.

Sizin de tercih hakkınız var ama o, kâğıt mendil olmak ya da olmamak noktasında.
Benim tercihim mi?
Gazete kâğıdı olmayı tercih ederim. Mutlaka, okuyup da bir bilgi edinen olacaktır. Eğer yemek sehpasına örtü olmadan veya mahrem malzemeleri kapatan paket olmadan milli kütüphanede arşiv olmayı başarabilirsem, bırakın bugünü, 500 yıl sonrasını bile aydınlatmayı başarabilirim. Sizin tercihiniz ise size kalmış. Kütüphanede boş raf çok, yoksa da yaparlar.

Yeter ki, sizin üzerinize toplum yararına bir şeyler yazılsın.
Yani insanlara teslim ettiğiniz maskeli yazgınız değil, üzerinizde taşıdığınız gerçek yazınız güzel olsun.

Hakan Dikmen


  • whatsapp
  • messenger
  • telegram
  • vkontakte
  • odnoklassniki