Ülkemizde herhangi bir makama gelmek için yapılan mücadele akıllara durgunluk veriyor. En ufak bir yere gelebilmek için “EL ETEK ÖPEN” pek çok insanın, bu acınası hali dikkatlerden kaçmıyor. “Dik duruş, tavır sahibi olma, adam gibi adam olma” gibi erdemlerden habersiz pek çok zavallıya, acımanın bile lüks olduğu görülüyor.
Güzel ülkem ’de kişiliği ve kimliği oluşmamış zavallı insanların koltuk kapma telaşı, gözlerden kaçmıyor. Herhangi bir ufak veya büyük makama gelebilmek için, neredeyse iktidar partisi kapısında yatan pek çok kişinin, o makamı elde edemediği vakit psikolojik vuruk yaşadığı biliniyor.
Torpil bulmak için çalmadık kapı bırakmayan, telefonundaki binlerce dakikayı torpil sevdasında harcayan, bir makama gelebilmek için geceleri uykuları kaçan nice insanın, şehirdeki seviyeyi de yerlere düşürdüğü gözlemleniyor.
Boş bulduğu yere derhal atlayan ve orası için onlarca kişiyi devreye sokarak gözyaşları döken pek çok zavallının, manevi değerleri de ustaca kullanarak, kirli, aç iştahının yolunu açmak istediği biliniyor.
O makama gelemediği vakitte sosyal medyadan “dürüstlük ve iyilik”” paylaşımlarına ara vermeyen nicesinin, nasıl bir kişiliğe sahip olduğu bilinmiyor.
Hatta hayalini kurduğu makamlar için “istiareye” de yatarak aç kirli iştahına manevi değerleri de alet ettiği herkesçe gözlemleniyor.
Ömrü boyunca “dik duruş, asil anlam, tavır sahibi olma, el etek öpmeme, karakterli olma” gibi yüce erdemlerden haberi olmayan pek çok zavallının, toplumda nasıl yaşayıp ben insanım dediği ise merak ediliyor.
Hakan Dikmen